Şebnem Ferah 18 Temmuz İzmir Konseri İncelemesi

Tarih : 20/ 07/ 2010

18 Temmuz İzmir Konseri – Fanta Gençlik Festivali

Saat birde konser alanına geldim, belli bir sıra yoktu fakat dağınık dağınık birçok grup vardı. Saat iki gibi giriş yerinde toplanmaya başladık. Hava oldukça sıcaktı, saat 4.30 da içeri aldılar, tam ortada ve en öndeydik. Önce Ozan ÜNLÜ çıktı sahneye, eğlenceli ve pozitif enerjisiyle beğenilen bir performans gösterdiği söylenebilir. Ardından TNK’ ye sıra geldi. Birkaç romantik sayılabilecek şarkısıyla arkadan doğal olarak gelen gün batımı fonu güzel bir ahenk oluşturdu. Ceza’dan sonra sıra Şebo’ya gelmişti. Şebnem 22:20’de sahneye çıktı. Seyircinin gecikmeden dolayı Şebo’yu yuhalaması ve bu tepkinin oldukça yüksek çıkması bizi üzdü ve şaşırttı açıkçası. Şebnem’in seyircisine olan saygısını bilmeyen ve muhtemelen de Şebnem’den bir haber insan topluluğuydu söz konusu kişiler.

Sanıyorum şu zamana kadar ki Fanta Festler de en çok İzmir de sahnede kaldı. Zaten kendisi de; “bazı şehirlerde erken bitiriyoruz ama İzmir‘de de saat 11’lerde konseri bitirmek olmaz” gibi bir şeyler söyledi, uzatabildiği kadar uzattı konseri. İzmir’i ne kadar sevdiğini kanıtladı :D

Konserde şarkı sıralaması; Yalnız, İnsanlık, Çakıl Taşları, Can Kırıkları, Delgeç, Ben Şarkımı Söylerken, Mayın Tarlası, Dans Pisti, Sigara, Fırtına, Eski ve Bu Aşk Fazla Sana şeklindeydi. Açılışta atılan mini fişekler ve “Fırtına” sırasında çıkan alev efektleri muhteşem bir gösteriydi… “Dans Pisti”ne önceden tahmin ettiğim kişilerden şanslı birisi çıktı. Şebo ile çok tatlı dans ettiler. ( Gelecek konserler için beyler size küçük bir tavsiye; olabildiğince masum görünmeye çalışın. )

Ayrıca, Şebo bize gitar çaldı ve Hande AYAYDIN arkadaşımızın da dediği gibi “Ben uzun zamandır Şebnem’i çalarken görmemiştim keşke bir kez daha onu çalarken görebilsem diye düşünürdüm hep, bu yüzden bu anın her saniyesini doya doya yaşamaya çalıştım hiç kıpırdamadım, gözümü Şebo’nun gitarından ve parmaklarından bir an olsun ayırmadım, bir daha onu kim bilir ne zaman çalarken görebilirdim.”Sonra, yıllar önce gittiğim konserlerden birinde, Şebnem’i ilk kez gitar çalarken gördüğüm anı tekrar anımsadım, yıllar bizlerden olduğu gibi ondan da bazı şeyleri alıp götürmüştü belki ama, o hala aynı heyecanla dokunuyordu gitarının tellerine ve biz hala aynı heyecanla, aynı aşkla koşuyorduk Şebnem’in konserlerine… zaten asıl mesele de buydu. O çalarken, aklımdan kısaca bunları geçirdim, o gitarın, Şebnem’e uzun yıllar daha arkadaşlık yapmasını diledim…

Şebo konser boyunca bol bol muhabbet etti bizlerle. Hatta Çakıl Taşları’nın son kısmında şarkıyı durdurup, “Hala neye umudum var biliyor musunuz? Metrolarda kimsenin yanlışlıkla ölmediği, kimsenin rahat yaşayabilmek için kimseyi vurmadığı bir hayata umudum var” dedi. İzmir ‘deki metro kazasını kastederek, bunu söylemesiyle uzunca alkışladık bu asil kadını.

Bir ara biri bariyerlerden biri Şebo’ya ulaşabilmek amacıyla atladı fakat güvenlik görevlileri tarafından uzaklaştırıldı.

Bir de pankart açtım ”Şebo bize fırında makarna yapar mısın?” (mantarlı ve peynirliyi güzel yapıyormuş sanırım ) Şebo işaret etti ama sanırım arkadakiler biraz rahatsız oldu. Arkasında da ”Teşekkürler büyüyorum sizinle” yazıyordu.

Konser sonunda Aykan, Ozan, Buket, Ceren, Serdar ve Metin’i selamlattıktan sonra ’Beni 15 yıldır yalnız bırakmadığınız yanımda olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim’ dedi ve en öne gelip son kez gözlerimizin içine baktı ve gitti. Her zamanki gibi mükemmeldi.

Konserden sonra güvenlik görevlileri konser alanını boşalttırdı. Tabi bu bizim için bir engel olamazdı ki…

Biz 3 kişi bariyerlerin arasından gizlice sızdık, güvenlik görevlilerinin tam da yanından geçtik fakat rahat olmamız bizi kurtardı, sanırım bizi görevli falan zannettiler, arkaya doğru ilerledik bizde beklemiyorduk ama Metin, Buket ve Aykan ordaydı malesef Şebo yoktu ama Metin ile foto çektirdik. Sonra da Buket ile konuşmaya fazla fırsat olmadan irice bir adam tarafından kovulduk Yine de az da olsa tatmin olmuştuk, girebildiğimizden dolayı muzipçe ve çocukça bir heyecanla ayrıldık konser alanından. Sanırım Şebo Swiss otelde kalacakmış, oraya da gitmeyi düşündük amma ve lakin şansımızı fazla zorlamama kararı aldık…




Yazı : Gülşah Hoş – Hande Ayaydın
Fotoğraflar: Merve Çamlı

www.sebokolik.com’a ait özel inceleme yazısıdır.


Bookmark and Share

Yorumla

  1. Posted by erdem on July 20th, 2010, 22:46

    Ben de konserdeydim ve 5. kez Şebomu görmenin şerefine eriştim. Şebo İzmir’e bu yıl üçüncü kez geldi ve hepsine de gittim çünkü gidilecek nadir hatta tek sanatçım o benim. Seyirciye gelince büyük bir yüzde çok iyiydi fakat yuh olmasa da pek alkış daha doğrusu protesto alkışı olunca dedim ki içimden bazı insanlar önce nasıl yuhlayıp sonra sanatçıya çığlık atar? neyse.. Şebnem seni seviyorum-z.

  2. Posted by Polat on July 21st, 2010, 10:55

    Gülşah yazı çok güzel olmuş.Kulise sızışımız kısmınını okurken oldukça eğlendim zaten:D

  3. Posted by melek on July 23rd, 2010, 12:36

    bencede :)

Yorumla

Bu konu hakkındaki yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.