Jehan Barbur Şebokolik Röportajı

Tarih : 06/ 03/ 2013

Jehan Barbur, “Sarı” isimli albümüyle Şebokolik ekibinin konuğu oldu.

Şebokolik: Çocukken eline tarak alıp ayna karşısında şarkı söyleyen,ilk bestesini yapan,ailesinin desteğiyle ders alan,konservatuarlara gidenlerin aksine başlayan bir yol sizinki.. Ailenizin 3 albüme ve binlerce dinleyiciye sahip Jehan Barbur’a hissiyatı nasıl öncelikle bunu sormak isterim.

Jehan Barbur: Babamı 10 sene evvel kaybettim, dolayısıyla ne yazık ki bu durumla ilgili ne düşünürdü bilmiyorum ama hep içimde bir yerler kırılıyor. Beni sahnede kalabalıklara şarkı söylerken dinlemesini, benimle gurur duymasını öyle çok isterdim ki! Annem her daim telefonun diğer ucunda, bana hep destek veriyor, her başarımla mutlu, hüznümle hüzünleniyor. Bir elmanın iki yarısıyız annemle. Her daim ama her daim yanımda. Hayat onu hiç başımdan eksik etmesin. Kocam da yaptığım her işte fikir verir ve beni destekler, onun da müzisyen olması ve Türkiye’nin en önemli davulcularından biri olması benim ayrı bir gurur kaynağım

Şebokolik: Müziği hayatınıza almanızda başlangıç,en büyük etki ne oldu ?

Jehan Barbur: Yaşadığım çıkmazlar ve hislerimin bedenimde hiçbir yere oturmaması, İlla ki taşmalı, onları yerlere dökmeliydim. İlk dürtüm kendimi bu sebeple anlatma ihtiyacından doğdu

Şebokolik: Çocukluğunuzda kimleri dinlerdiniz,bugünkü Jehan Barbur’u besleyen isimler kimlerdi?

Jehan Barbur: Çok isimler var:) Evdeki yerli yabancı plaklar var, deliler gibi Michael Jackson dinlediğim bir dönem var, Edip Akbayram kasetlerim var, Ortaçgil, Erkan Oğur, jazz plakları, Chansonlar…bir sürü karmakarışık şeyler, birbiriyle ilintili yahut ilintisiz bir sürü plak, kaset ve sonra da cd

Şebokolik: Bülent Ortaçgil’le tanışmanız,sizi yönlendirmesi nasıldı?

Jehan Barbur: Bu soruya binlerce kez cvp yazdım geçebilirsek sevinirim

Şebokolik: Geçmişten bugüne kendinize baktığınızda şiirlerden,yazılardan sonra insanların kalplerine sesli bir uzanış yapıyorsunuz. Şarkılarda anlattığınız hikayeler, o şarkıları canlı canlı söylemek sizde neleri değiştirdi?

Jehan Barbur: Kendimi daha iyi anlamamı, kendimi defalarca sorgulamamı ve ürettiğim her şeyden ürettiğim an uzaklaşıp bir yenisine yaklaşmamı sağladı. Kendime duyduğum inanç ve güven arttı ve tabii ki de korkularım ve sorumluluklarım da. Hikayelerimi kendimi çırılçıplak soyarcasına anlatıp emanet ettim emanet almak isteyene yani her şey benden başkalarına bir şekilde geçti. Yeni hikayeler toplama zamanlarım başladı, hepi her daim ve her gün

-Şebokolik: Bir konserinizde hayatıma dair yazdığım ukalaca bir şarkı demiştiniz Küçük Kadın için. Nasıl bir kadın Jehan Barbur? Aynaya baktığında nasıl görüyor kendini ?

Jehan Barbur: Herkes gibi biri, Aklım fazla konuşuyor sadece, Azıcık tuhafım da yani takıntılarım garip bir disiplin anlayışım ve öfkelerim var. Onun dışında pek de bir şeye benzeyen biri değilim doğrusu, Şuyum buyum desem ne olur yalan olur, göründüğü kadar olduğu kadar bir kişiyim diyelim.

Şebokolik: İlk albüm sürecinden şimdiye,3 albümü siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Her şey istediğiniz gibi oldu mu ?

Jehan Barbur: Hem evet hem hayır Hep daha iyisi olabilirdi derim hep de diyeceğim sanırım. Ama içim yine de rahat. O an, o dönem olabileceği buymuş, hikayelerim o dönem bunlarmış ve bu şekilde anlatabilmişim, dönüp de keşke demenin artık bir manası yok. İyinin de kötünün de hep bir kademe üstü vardır. Yok mudur yoksa?

Şebokolik: Bir film üzerine yazılmış Kırık Bir Aşk Hikayesi,bir Ortaçgil coverı,insanı oturduğu yere çivileyen bir şiir. “Sarı” küçük sürprizlerle dolu bir albüm. Yeni albümler için de böyle düşünceleriniz var mı paylaşabileceğiniz?

Jehan Barbur: E bu yeni ya..daha hangi yeniden bahsetmem gerek. Biz makine gibi sürekli üretip, bir yandan yazıp bir yandan hayatımızı yollarda geçiremeyiz ki! Sarı 3 aylık bir albüm, uzun süre bu 3 albümle vakit geçirmenizi öneririm zira yeni bir şeyler yapacak ne zaman var ne hikaye, yanılıyor muyum? Bu kadar hızlı tüketmemekte fayda var


Şebokolik: Müzik piyasasında popülariteye oynayan isimlerin aksine,sizin deyişinizle “bilinirliğiniz”..Özel hayatınızda sizi nasıl etkiliyor?

Jehan Barbur: Hiç etkilemiyor. Gayet rahat ve huzurluyum…Görüp tanıyan bir şekilde üsturupla yanaşıp iki kelam ediyor. Beni rahatsız eden bir durum olmadı şimdiye kadar.

Şebokolik: Hayranlarınızla iletişiminiz nasıl? Sosyal paylaşım sitelerini de aktif olarak kullanıyorsunuz,internetten kaçanların aksine :)

Jehan Barbur: Kendi tanıtımımızı başkaları üstlenmiyorsa mecburen kendimiz yapıyoruz. Ayrıca ben beni dinleyen kişilerle iletişmekten -belli bir sınırda- büyük keyif alıyorum, Biz onların hayatındayız ama onlar da bizlerin hayatında.

Şebokolik: Şebokolik Dergi ile daha önceki röportajınızda müziklerini yazdığım bir oyunla karşınızda olabilirim demiştiniz. Ne oldu o proje?

Jehan Barbur: Oynandı geçen sezon bir sezon boyunca yaklaşık 30 oyun oynadık. “Şems Unutma! oyunu. Özen Yula yazıp yönetti. Müzikleriyle de Direklerarasından birincilik ödülü aldı, Afife Jale Ödüllerinde finale kalan üç adaydan biriydik

Şebokolik: Oyunculukla ilgili başka bir planınız var mı?

Jehan Barbur: Şimdilik öyle bir durum yok

Şebokolik: Son olarak hayata dair farkındalıklarınızı paylaştığınız her melodiniz için teşekkür etmek istiyorum. Şebokolik ailesine ve sevenlerinize ne söylemek istersiniz ?

Jehan Barbur: Ben ilginiz ve alakanız için çok teşekkür ederim. Beni seven ve dinleyen herkese hayatlarında şarkılarıma bir kapı araladıkları için de teşekkür ederim

Sebokolik.com Özel Röportajı
Muhabir: Alya R Şahin 

Yorumla

Bu konu hakkındaki yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.