Mabel Matiz Şebokolik Röportajı

Tarih : 18/ 03/ 2013


Sosyal Medya’nın sevilen yüzlerinden, müzisyen Mabel Matiz, Şebokolik ekibinin bu haftaki konuğu oldu.


Şebokolik: Öncelikle nasılsınız keyfiniz yerinde mi?

Mabel Matiz: İyiyim teşekkür ederim sizler nasılsınız?

Şebokolik: Biz de iyiyiz.Albüm üzerine konuşmak istiyorum biraz. İlk albümden sonra ikinci albüm süreciniz nasıldı ? Gelen tepkiler nasıl?

Mabel Matiz: İkinci albüm yapım süreci altı ay sürdü.Bu 2012’nin bahar sonundan beri daha doğrusu yaz başından başlayan bir süreç.Aralık başı gibi bitti.İki aylık ön hazırlık,dört aylık stüdyo kayıt süreci şeklinde devam etti.Yine dokuz şarkının söz ve bestesi bana ait.Bir tane cover var.Bir tane ortak beste var.Albümü uzun zamandır sahneyi paylaştığım arkadaşlarımla yaptım. Can Güngör ve Cihan Mürtezaoğlu. Sanırım o yakaladığımız uyum ve enerji albüme de yansıdı. Beni ve müziğimi çok iyi anlayan,hisseden ve çalan insanlardı. O direk albüme yansıdı sanırım. Çok yorucu ve yoğun aylardı. Ama bitti ve çıktıktan sonra ben epey bir hafiflediğimi söyleyebilirim.
İnsanlardan çok güzel tepkiler alıyoruz.Hatta klip yok henüz ortada yeni tamamlandı montajı. Pazartesi yayına girecek. İlk klip şarkımız Zor Değil. Ve video klip olmamasına rağmen çok fazla güzel tepki geliyor. O yüzden mutluyuz.

Şebokolik: İlk röportajınızda dikkatimi çeken bir cümle vardı “Belki bir kemancı olsa yanımda,misal,daha başka işler çıkardı.” diye. Şimdi yapmak istediğiniz işleri yaptınız mı ? Ya da müzikal yolculuğunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mabel Matiz: O beş yıl önce verdiğim ilk röportajdan bir cümle. O zaman demolarımı kendim kaydediyordum. Sadece bir vokal ve gitar olarak. Ondan sonraki zamanlarda tabii ki Özgür’le tanıştık. İlk albümde çaldı Özgür. Bu albümde de çaldı. Kemandan bahsediyorum,şuan sahnede de bize eşlik ediyor. Kemanın dışında birçok enstrüman dahil oldu tabii ki bu müziğe,bir sürü insan dahil oldu. Benim o günlerde düşündüğüm müzikten ve o yoldan çok daha büyük ve uzun bir hale büründü her şey aslında. Ben daha kendi halimde ve geriden geriden her şeyi yapıcam ve orada kalacak diye hissediyordum o günlerde,o demoların yayınlandığı günlerde. Ama çok büyüdü her şey. Daha da büyüsün istiyorum.

Şebokolik: Peki ikinci albümle ilk albümü kıyasladığınızda Mabel Matiz’de neler değişti ?

Mabel Matiz: İlk albüm bir merhabaydı benim için. İkinci albüm ise onun üstüne ciddi anlamda bir şeyler koyan hem söz hem müzikal anlamda bir çalışma oldu. Benim söyleyeceklerimi daha rahat söylediğim bir albüm. Müzikal anlamda da sound anlamında daha bütünleşik,daha tutarlı,daha bütün bir albüm arenjelerin tamamına baktığımızda. İlk albüm bir buçuk yıl sürmüştü yapım süreci. Bu albüm altı ay sürdü.Daha yoğun daha kısa ve daha kendinden emin bir süreçti onu söyleyebilrim.

Şebokolik: İki yıl kim olduğunu bilmedikleri bir müzisyene ve müziğine karşı alacakları tavrı,mesafeyi merak ettim kendinizi biraz daha sakladığınız bir dönemde. Artık kim olduğunu bildikleri bir müzisyenin dinleyicileri var. Sevenlerinizle iletişiminiz nasıl?

Mabel Matiz: Gerek konserlerde gerek sokakta,yolda,başkalarının konserlerinde bir araya geliyoruz dinleyici arkadaşlarımla. Onu söylediğim günler,muhtemelen ilk röportajdan bir cümle,beş yıl olmuş. Daha tutuk ve daha çekingen,biraz önce söylediğim gibi bu müziği daha geriden yapacağımı düşünen biriydim. Ama uzun vadede albüm süreci sonrasında yaptığımız konserler. O konserlerde insanlarla olan iletişimimiz sohbetimiz bu gibi röportajlar beni ve dünyaya bakışımı oldukça açtı. Dolayısıyla dinleyici arkadaşlarımla iletişimdeyiz her zaman bir şekilde sosyal ağlardan ya da günlük hayattan.

Şebokolik: İlk konserinizi düşünmenizi istiyorum şimdi. Bir klavye ve bir gitarla başladınız ve bugün sizi birçok isimle sahnede görüyoruz. Bu konudaki hissiyatınızı merak ediyorum

Mabel Matiz: İlk konser çok heyecanlıydı burada gitar cafede çalmıştık. Sevgili Suna’nın danışmanlığını yaptığı çok güzel bir mekandı.Bir evin salonu gibi bir yer orası .Bizim de konserimiz zaten çok küçük setup la bir dinleti tadındaydı. Gerçekten çok heyecanlandığımı hatırlıyorum.Daha önce sahne almıştım üniversitedeyken ama kendi şarkılarımı hiç söylememiştim. Kendi şarkılarımı ilk kez söylediğim konserdi o ve çok heyecanlı olduğumu hatırlıyorum. Finalde de çok mutluyduk herkes çok mutluydu onu hatırlıyorum.

Şebokolik: Mabel Matiz kimleri dinliyor ve kimlerden besleniyor?

Mabel Matiz: Çok zor bir soru. Şöyle;çünkü çok fazla şey dinliyorum. Yenilerden düşüneyim,mesela bu sene Yasemin ve Ceylan’ın albümünü çok dinledim. Son altı ayda Yasemin Mori Deli Bando,Ceylan Ertem Ütopyalar Güzeldir. Bence geçen yılın en iyi iki albümüydü. Midlake çok dinliyorum. Ülke müziklerini çok dinliyorum. Fado,rembetiko,balkan.Türk Sanat Müziği de dinliyorum. Bir sürü şey dinliyorum.

Şebokolik: Umay Umay’da çok paylaşıyorsunuz.

Mabel Matiz: Tabi Umay benim zaten idollerimden.Umay ,Sezen,Nazan, Mete diye gidiyor isimler.Şimdi birini söyleyince diğerini unutuyorum sonra küsüyorlar falan. O yüzden böyle isim saymayı pek sevmiyorum aslında. Nelerden besleniyorsun dedin şiirden besleniyorum en çok. Şiir çok okuyorum ve tabi bu dinlediğim müziklerden de çok faydalandığımı söyleyebilirim. Aslında yazan bir şeyler söyleyen yaratan her insan gibi her an her şeyden bir şeyler alıyorum galiba şimdi düşündüğümde.

Şebokolik: Sevdiğiniz isimlerle ilgili projeler var mı kafanızda bir tribüte konser gibi bir Yıldız Tilbe tribüte mesela,dinlemeyi çok isteriz.

Mabel Matiz: Yıldız’ın şarkıları çok özel ve zor şarkılar. Evet ben Aşk Yok Olmaktır’ı yaptım ama kolay olmadı onu yapmak. Yıldız o kadar şahsına münhasır bir yorumcu ve şarkı yazarı ki onun o kadar şahane bir şekilde yaptığı bir şeyi alıp tekrardan yorumlamak biraz tehlikeli. Aşk Yok Olmaktır güzel oldu. Ama bir Yıldız Tilbe tribüte şuan için düşünmüyorum ama şöyle bir şey var ilerisi için bir doksanlar tribüte konser serisi düşünüyorum. Henüz öyle bir hazırlığa başlamadık bu albüm süreci biraz daha devam eder ama öyle bir şey var kafamda. 90lar tribüte bu sevdiğim saydığım isimlerin şarkılarının olduğu bir konser serisi.

Şebokolik: Sosyal platformda da çok aktifsiniz.

Mabel Matiz: Aslında ben twitterda son zamanlarda çok konuşmaya başladım galiba değil mi bunu herkes söylüyor.

Şebokolik: Olsun konuşun :) Ordan aldığımız bir haberle İngilizce bir şarkı yazmışsınız. Bunların devamı gelecek mi ne zaman dinleyeceğiz ?

Mabel Matiz: Şımarık bir şekilde oraya yazdım İngilizce bir şarkı yazdım diye. Pop rock şarkısı eğlenceli sözleri biraz toparlamam lazım büyük ölçüde bitti aslında beste bitti zaten. 60lar pop rock tarzı bir şarkı olduğunu söyleyebilirim belki ilerleyen zamanlarda çalarız konserlerde.

Şebokolik: Dilan Bozyel’le de bir filminiz yayınlandı.O da çok konuşuluyor. “Sen de Beni Seviyorsun Sebastian” Bu etkileyici kısa filmin hikayesi nedir?

Mabel Matiz: Film şöyle bir etkinlik için hazırlandı. PechaKucha Night İstanbul Vol. 16. Bir hayali karakter yaratmaktı o etkinliğin konsepti. Yaklaşık on kişi on ayrı sanatçı herkes kendi dalıyla ilgili olmak üzre bir sunum hazırladı. Dilan da çocukluğundan beri beraber olduğuna inandığı hayali karakteri Sebastian’ı anlattı o sunumda. O sunum için de birlikte o filmi çektik o fotoğrafları çektik o videoyu hazırladık. Bu kadar yani Film aslında Dilan’ın çocukluğundan beri birlikte olduğuna inandığı hayali karakteri Sebastian la ilgili. Ben Sebastian’ı canlandırdım filmde.

Şebokolik: Bu geceki konserde bizi neler bekliyor?

Mabel Matiz: Bu geceki konserde aslında sürpriz bir şarkı yok ama her iki albümden şarkılar var. Bir iki tane coverımız var. Sezen Aksu,Bülent Ortaçgil,Yıldız Tilbe. Bizden sonra da Vega var.Üniversiteden beri çok sevgiyle,hayranlıkla dinlediğim bir grup.Art arda çalmak keyifli olacak galiba.Benim için gecenin sürprizi Vega yani.

Şebokolik: Son olarak Şebnem Ferah hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim?

Mabel Matiz: Şebnem çok sevdiğim ve saydığım bir müzisyen arkadaşım ve büyüğüm aynı zamanda. Kadın albümünün ilk çıktığı günleri hatırlıyorum ben 11 yaşındaydım. Anadolu Lisesi’nde hazırlıktaydım galiba.Çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bir Umay Umay’ın ve Mete Özgencil’in Düşmedim Daha’sı. Bir Orhan Atasoy’un Gemiler’i. Bir de heralde Şebnem’in Vazgeçtim Dünya’dan videosu. Benim kafamda oluşan o küçük yaşta “Neler Oluyor Tanrım?” dedirten işlerdi. O yaşlardan beri çok ilgiyle sevgiyle takip ettiğim hem müziğini hem duruşunu çok taktir ettiğim bir müzisyen. Seviyorum Şebnem’i. Şebo’yu seviyorum :)

Şebokolik: Sizin hakkınızdaki her şeyi okudum sanırım internette.Bir cümle çok etkilemişti beni. Müziği nefes alır verir gibi yapar,gözleri de şarkıları gibi demişti. Hakkaten öyleymiş. Çok teşekkür ederim.

Mabel Matiz: Ah öyle mi. Ben teşekkür ederim.


Kadıköy Sahne / 15 Şubat 2013
Sebokolik.com
Özel Röportajı

Muhabir: Alya R Şahin

Yorumla

Bu konu hakkındaki yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.