Sezgin Alkan

Tarih : 23/ 06/ 2011

http://www.sebokolik.com/wp-content/uploads/sayi4sezginalkan1.jpg

Müzisyen Dünyası bölümümüz çok ilgi görmekte ve bu sayıdaki konuğumuz Sezgin Alkan..Sezgin Alkan özellikle Cem Adrian ile yaptığı çalışmalar ile dikkatimizi çekti.
Muhabirlerimizden *Zıkkım, Sezgin Alkan ile müziğe dair bir röportaj yaptı..Röportaj sizlerle..

Şebokolik: Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım…Kimdir Sezgin Alkan?

Sezgin Alkan: Merhaba ben Sezgin Alkan.1985 yılı İstanbul doğumluyum ve İstanbul’da yaşıyorum.Gözümü dünyaya açtığım andan itibaren müzik ile iç içeyim.Sebebi de müzisyen bir babanın oğlu olmaktır.Bunların dışında konservatuvar eğitimim hala devam etmekte.Hayatımın çok büyük bir bölümünü hem okulum hem de yaptığım işler kaplıyor ki bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.Müzik yaparken gözlerimi kapatarak sadece gökyüzünden kendimi izlemek kadar hayatta beni bu kadar huzurlandıran bir şey yok.Kısacası hayatını tüm ruhu ile müziğe adamış bir adam diyebilirsiniz.

Şebokolik: Müzikle ilgilenmeye ne zaman başladınız?

Sezgin Alkan: Daha çok küçük yaşlardan itibaren müziğin içinde olduğum için insan ister istemez bir süre sonra artık kendisinin de ruhundan yapıtlar sunmasını bekliyor.Benim de bu şekilde gelişti.Sanırım ilk okul 2 yada 3. sınıfta babamın bana aldığı 2 oktavlık minik bir klavye ile başladım.Tabi zamanla klavyenin boyutları sonrasında müziğimle gelişti ve artık yerini piyanoya bıraktı.Kulak dolgunluğu ile ilk çıkarttığım parçada Bülent Ersoy’un bir parçasıydı.Geriye dönüp baktığımda ister istemez nerden nereye diyorum

Şebokolik: Piyanoyu seçmenizin özel bir nedeni var mı peki?

Sezgin Alkan: İlk başladığım günden bugüne ruhumu tamamı ile teslim ettiğim tek enstrüman ve bu sebeple de piyanonun benim için apayrı bir yeri var.Sevgili gibi benim için.

Şebokolik: Piyano sizin için ne ifade ediyor? Ve hayatınızın tam olarak neresinde piyano?

Sezgin Alkan: Gözlerimi kapayarak, sadece ellerimi emanet ettiğim bir bütünlük benim için.Bu dünyadan fazlasıyla uzaklaşmamı sağlıyor.Hayatımın neresinde sorusuna gelince de, tam olarak avuçlarımın içinde.Ek olarakta hayatımda Cem’in elleri kadar benim ellerime benzeyen hiç bir el görmedim şimdiye kadar.

Şebokolik: Cem Adrian’la çalışmaya nasıl başladınız?

Sezgin Alkan: Cem ile çalışmaya başlamam tam anlamı ile Tanrı’nın ikimize bir armağanı şeklinde oldu.Youtube’ta sadece piyano ile coverladığım bir türkü vardı.Bir videoyu izlerken aşağıdaki linlerin birinde Cem’in videosunu gördüm ve izlemeye başladım.O anda karar verdim bu piyanonun bir vokale ihtiyacı olduğuna ve bu isminde Cem Adrian’dan başka birinim olamayacağına.Akabinde internet sitesinden menajer ile iletişime geçip bu videoyu kendisine mail olarak yolladım bir kaç not eşliğinde.Ama bu notlar Cem Adrian ile çalışmak istiyorumun çok dışında tabi.

Çok zaman geçmeden menajerinden bir sabah telefon aldım ve akşama Cem’in arayacağını söyledi.O günün akşamı da aynen söylediği gibi oldu ve Cem aradı.Tanrı’nın armağını dediğim kısımda burda gerçekleşiyor.Çünkü Cem’de aynı dönem içersinde sadece piano ile vokalin olacağı bir türkü cover albümü yapmayı düşünüyor ve aynı şekilde o kendine has özel ruhuna ait bir piyanist arama çabalarında.İkimizde birbirimizden habersiz bu şekilde karşılaşıyoruz.

Sonrasında bir alışveriş merkezinde görüşmek,tanışmak ve anlaşmak için buluştuk.Herşey mükemmel gitti kırk yıldır tanışıyormuşçasına kouştuk ve çok güzel bir şekilde hem muhteşem bir dost kazandım hem de müzik.Ve Ankara’da bu yeni albüm için kayıtlara başladık.Ardından da o gözyaşlarımızla dolu albüm ortaya çıktı.Essentials/Seçkiler 1 ..

Yorumla

Bu konu hakkındaki yorumunuzu buraya yazabilirsiniz.